Mehmet Özhaseki: Oyumuz yerinde, yükseliş devam ediyor

2023 seçimlerine doğru giderken, AK Parti saflarında hazırlıklar sürüyor…

Cumhur İttifakı’nın adayı netken, Millet İttifakı’nda henüz bir isim belirlenmiş değil.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, AK Parti’nin seçim çalışmalarından erken seçime, 7’li masadan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Amerika ziyaretine kadar birçok konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“Bu seçimleri biz sıradan bir seçim gibi görmüyoruz”

Önümüzdeki seçimlerin sıradan bir seçim olarak görülmediğini belirten Özhaseki, Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek şu sözleri kaydetti:

“Bu seçimleri biz sıradan bir seçim gibi görmüyoruz, Türkiye için çok önemli bir dönüm noktası olabilecek, sonuçları itibarıyla gelecek yılları derinde etkileyecek bir seçim olarak görüyoruz.

“Hiçbir iktidarın yapamadığı hizmet ve eserleri hayata geçirdik”

Seçimlere giderken bizim birçok avantajımız var. İktidar olmanın siyasette birtakım dezavantajlar getirdiği bilinir, söylenir. Hele de uzun yıllar iktidardaysanız. Ancak AK Parti için ifade etmek gerekirse bizim o kadar çok avantajımız var ki…

Anlatacak binlerce hizmetimiz var. Hiçbir iktidarın yapamadığı hizmet ve eserleri hayata geçirdik, ülkemize kazandırdık. Vatandaşlarımız bunları biliyor ve takdir ediyor. O sebeple biz seçimlere herkesten birkaç adım önde başlıyoruz diyebilirim.”


“Her hükümet elinden geleni yapmıştır, yapılanlara teşekkür ediyoruz, kötülemiyoruz”

Sağlık, ulaşım, enerji ve savunma sanayii gibi birçok alanda büyük yatırımlar yapıldığını ifade eden Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vesayet rejimine son veren bizim AK Parti hükümetleridir”

Özhaseki, Türkiye’de vesayet rejimi tarafından 10 yılda bir ihtilal ortamı hazırlandığını vurgulayarak, “Birileri çıkarak hükümetleri tahfif eder, siyasetçileri köşeye sıkıştırır, biraz da onları kötülerler, sonra da ülkeyi idare edilemez hale getirirler. Sonra faili meçhuller başlar ve ihtilal çığırtkanlığı yapılır. İşte bu vesayet rejimine de son veren bizim AK Parti hükümetleridir. Tabii ki bu vesayet sistemine son verilmesini Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği vardır. Bu, Türkiye için müthiş bir kazanımdır. Çünkü yapılan her ihtilal girişimi Türkiye’yi 20 yıl geriye götürüyordu, böyle bir kötülükten Türkiye’yi kurtardık.” dedi.

“Özgürlükler ortamını biz genişlettik”

Özgürlükleri genişleten parti olduklarını vurgulayan Özhaseki, şeklinde konuştu.

“Seçim sonrasında yapacaklarımızla ilgili de müthiş bir çalışma ortaya koyacağız”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, son yıllarda Türkiye’de ve dünyada birçok zor olay yaşandığını vurgulayarak,

“AK Parti söylerse, söz verirse yapar”

Birkaç gün sonra Sayın Cumhurbaşkanımız da bunları açıklayacak, herkes bunu da görecek. Ve herkes bilir ki AK Parti söylerse, söz verirse yapar. Gelecek günler ve yıllar aydınlık olacak diye ümit ediyor ve dua ediyorum.” dedi.

“Oyumuz yerinde, geri gidiş yok ve yükseliş trendi halen devam ediyor”

AK Parti’nin oy oranı ile ilgili açıklamada bulunan Özhaseki, şu sözleri kaydetti:

“Şunu net olarak söyleyeyim; çok şükür bizim oyumuz yerinde, geri gidiş yok ve yükseliş trendi halen devam ediyor. Aynı şekilde MHP’de de bu yükselişi görüyoruz, arkadaşlarımız da araziye indiler.

Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi de bölge toplantıları yapıyor. Gidip biz vatandaşla yüz yüze konuştukça, onları dinleyip meramımızı anlattıkça, bundan sonra yapacaklarımızı net olarak ifade ettikçe AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na olan ilgi daha da artıyor.

Vatandaşlarımız, Cumhur İttifakı’na güveniyor ve bu ülkenin sorunlarını çözecek bir tek reçetenin Cumhur İttifakında olduğunu görüyor. Birliği, bütünlüğü sağlayacak bir yapı varsa Cumhur İttifakı olarak görünüyor ve milletimiz bunun farkında.”

“50’nci keredir oturuyorlar, daha adaylarını bile belirleyemediler”

Muhalefetin 7’li masasını da eleştiren Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Karşı tarafta ne var derseniz koskoca bir hiç. Koskoca bir kaos. Büyük bir hayal kırıklığı. Karşı taraf 50’nci keredir oturuyor, masa düzeninin nasıl olacağı, yemek menüsünün ne olduğu, sonra Bakanlıkları nasıl bölüşsek kavgasını yürütüyor. Peki, gelecekle ilgili, ekonomiyle ilgili ne yapacaklarına dair bir cümle duydunuz mu? Sosyal olaylara nasıl bakıyorlar, savunma sanayinde, askeri alanlarda şimdiye kadar gelişmeleri nasıl görüyorlar, bunlarla ilgili bir cümle duydunuz mu? Hayır. 7 tane benzemez bir araya gelmiş, bu 7 benzemez sokakta karşılaşsalar birbirlerine selam vermezler. Önceleri birbirlerine çay içmeye dahi gitmemişlerdir. Dünya görüşleri birbirinden farklı. Ama onların bir araya geldiği bir tek motivasyon var; o da Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun, AK Parti gitsin de ne olursa olsun. Böyle yıkım ekibi gibi gözüken bir ekipten ülkeyi geleceğe taşıyan bir medeniyet doğabilir mi? Kesinlikle hayır.”

“Hem asgari ücrette hem de EYT konusunda gerekli çalışmalar yapılıyor”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, EYT ve asgari ücret ile ilgili ise şu ifadeleri kullandı:

“Bizim tercih ettiğimiz ekonomik sistem; yatırıma ve üretime dayalı, istihdamı ve ihracatı artıracak bir sistem.

Burada çalışanların alım gücünün yüksek olması, ihtiyaç duyulan şeylere ulaşabilir olmaları, eksiye oranla daha kolay temin edebilir olmaları en temel hedefimiz.

Bu yüzdendir ki zaten fındığa da, çaya da, üzüme de, buğdaya da, çiftçiye de her bir kalemde iyileştirerek fiyatlar verildi. Geçtiğimiz dönemde sabit gelirlilerin de maaşları hep arttı, asgari ücretler arttı. Şimdi EYT çalışması da yapılıyor.

Asgari ücret hiçbir şekilde enflasyonun altında kalmayacak, hiçbir şekilde alım güçlerinden geriye gidiş olmayacak, hayat standartları geriye düşmeyecek inşallah.”

“CHP, HDP’nin gönlünü yapmaya çalışıyor”

Özhaseki, erken seçim iddialarını da değerlendirerek, “Artık muhalefetteki insanlar da eskisi gibi hadi ille de seçime gidelim, hadi yarın olsun falan diyemiyorlar.

Çünkü ekonomiye hakim olan biziz ve ekonomimiz bunca zorluğa rağmen ayakları üzerinde duruyor, her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Bütün dünya pandemi döneminde bile küçülmüşken, biz büyüdük, geçen sene yüzde 11 gibi bir büyüme yakaladık, bu sene ihracatımız 250 milyar doları bulacak. Ve her sene 1 milyondan fazla işgücüne katılım var. Bütün bu sorunların altından da kalktığımız için, muhalefet artık erken seçimi gündeme getirmiyor. Bundan 6-8 ay kadar önce enflasyonun biraz yükseldiği ortamda erken seçimi dile getiriyorlardı. Hatta o dönemde de makul şeyler söylemekten ziyade dışarıdan aktör buluyorlar, örneğin; zengin, arabası olan, özel hayatında affedersiniz viskili bardaklarla resim veren adamları çıkartıyorlar, fakirlikten öldük diye resim verdiriyorlardı. Yine kendi parti üyelerini, tutma adamları çıkarıp sokak röportajlarında isyan eder gibi bağırttırıyorlardı.

diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti

Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Amerika ziyaretini şöyle yorumladı:

“Şimdi bana çok garip geliyor. Türkiye’de bir seçim var, canhıraş bir şekilde kendileri de seçime hazırlanıyorlar, manipülasyonlara soyunan bölümleri var, algı operasyonu planlayan bölümleri var, her numarayı yapıyorlar. Yetmedi bir taraftan da Amerika’ya gidiyorlar. Türkiye’de seçim yapılırken niye Amerika’ya gidilir? Mesela Doğu’da da büyük ülkeler var, Hindistan da güçlü bir devlet niye oraya gitmiyorsunuz, niye Çin’e gitmiyorsunuz? Veya Japonya’da çok teknolojik ortamlar var, şimdi siz güya Amerika’ya teknoloji incelemeye gittiniz ya, yani yürüyen merdivene ters binen adam, teknoloji incelemeye gidiyor.

Bana bu durum çok garip geliyor. Japonya’ya gitse ya, niye Amerika’ya gidiyor? Sonra niye 8 saat ortadan kayboluyor? Bunların cevabının elbette verilmesi lazım. Şimdi arkasından İYİ Parti gidiyor. Bunun anlamı eski bir halk deyimiyle ‘icazet almaya gitmek’ demektir.

‘Bize iyi bakın ağabey, biz gelirsek sizinle iyi geçineceğiz, valla ne derseniz yapacağız.’ demektir. Çünkü geçmişte ihtilal ortamları oluşturarak hükümet olanların ortaya dökülen raporlarına baktığımız zaman her işin içerisinde okyanus ötesinden bir icazet alma mekanizmasının olduğunu ne yazık ki üzülerek görüyoruz.”

“AK Parti belediyeciliği ile CHP belediyeciliği arasında dağlar kadar fark var”

İstanbul, Ankara ve Adana başta olmak üzere CHP’li büyükşehir belediyelerinin hizmet yerine, algı yaparak vakitlerini boşa geçirdiklerini belirten Özhaseki, şu sözleri kullandı:

“Yerel seçimlerin dinamikleri biraz farklı. O günkü siyasi atmosferde nasıl gittiğiniz önemli, hükümetin performansı önemli, ekonominin gidişi önemli, koyduğunuz aday önemli. Bunların her birisi, birer faktör olarak karşımıza çıkacak elbette, bunların farkındayız. Ama şunu net olarak söyleyebilirim; AK Parti belediyeciliği ile CHP belediyeciliği arasında dağlar kadar fark var. Bizde hizmet esas, eser bırakmak esas, problemleri çözmek önemli, gece-gündüz çalışmak önemli. Hükümetle bir istişare içerisinde, yardımlaşma içerisinde bütün problemlerin altından kalkmak önemli. Biz bunları yaptığımız için başarılı olduk ve şehirlerde adeta devrim niteliğinde işler yaptık. Bütün büyükşehirlerde sadece İstanbul, Ankara’yı kast etmiyorum. Ancak Cumhuriyet Halk Partili belediyecilik anlayışına gelince algı operasyonu çekmeyi çok daha önemli gördüler.

“İş yapmaya niyetleri yok, becerileri de yok, tatili de çok seviyorlar”

Ajanslara milyonlarca lira veriyorlar. Örneğin, İstanbul 845 milyon veriyor ajanslara, dehşet bir rakam bu. Ve iş yapmaya niyetleri yok, becerileri de yok, tatili de çok seviyorlar. Sonra da ‘tatil bana yakışıyor’ diye de beyanatlar veriyorlar. Bir taraftan da bu algı çektikleri operasyon için bir sürü para verdikleri adamlar, bunlar tatildeyken çalışırmış gibi göstermek için algı yapıyorlar. Bunları bir şey yapmadığı halde yapıyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar.

Eskiden AK Parti’nin yüzde 80-90 tamamladığı hizmetleri açarak kendileri yapmış gibi sunuyorlar. Sıfırdan başlayarak yaptıkları benim bildiğim birkaç tane heykel var, birde Adana’da geçenlerde bir temel atıyorlardı tek katlı bir kreş temeli onun dışında da ben bir şey görmedim. Ama önümüzü kesiyorlar, bizi çalıştırmıyorlar, meclis mani oluyor gibi de yalanlara devam ediyorlar. CHP’li belediyelerin derdi çalışmak değil algı, birde bolca bir mağduriyet edebiyatı yapıyorlar.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir