Ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Hürriyet gazetesindeki köşesinde masonluk üzerine bir yazı kaleme aldı. “Masonluk üzerine” başlıklı yazıda Ortaylı, Habertürk TV’de bir tartışmaya değindi. “Geçen hafta Habertürk’te Eren Eğilmez’in programında enteresan ve bugüne kadar yapılmayan bir sohbet yayımlandı” diyen İlber Ortaylı, “Programın davetlisi Türk Masonları’nın Maşrık-ı Azam’ı diyeceğimiz hem de bu misyona birinci kez çok genç yaşta olmak üzere ikinci kere seçilen Prof. Remzi Sanver’di. Sanver şöhreti Türkiye hudutlarını aşan bir ekonometri üstadıdır. Üstelik eğitim ve hitap alanı yalnızca Anglosakson muhitler değil ön planda Fransa’yı da kapsar. Gerçekten uzunca bir periyot École Olağana Supérieure’da ve Fransa’nın Bilim Akademisi sayılan CNRS’de yöneticilik (profesörlük) yaparak yine Türkiye’ye döndü. Misyonunu ciddiye alan ender insanlardandır. Yazdığı kitapla mensubu olduğu kardeşlik örgütünü anlatıyor” satırlarını yazdı.
“SIK SIK KELAMI KESİLDİ”
İlber Ortaylı, sohbette en çok güzeline gitmeyen nokta mevzuyu şu sözlerle açıkladı:
“(…) Eren Eğilmez’in muhatabının karşılıklarını sık sık kesmesidir. Kritik bir mevzuyu ele almak ve açıklamakla uğraşan Türk masonlarının başkanı Prof. Sanver doğrusu pek terlemeden bu işi atlattı. Şahsen kelamı bu kadar kesilen biri programı terk etse şaşmazdım. İkincisi Eren Eğilmez’in kelamını ettiğimiz büyük araştırmalardan hiç bahsetmemesi ve soru sormaması, mevzu etmemesi tuhafıma gitti. Doğal Tatyana Alekseevna Bakunina üzere Türk masonluğu üzerinde soran ve konuşanın hiçbir zikir bulunmamaları en acayibidir zira bu hususta bize en çok benzeyen Rusya’dır. Eren Bey’in kullandığı kaynaklar daha çok tanınan ve eksiktir. Soruları soranın da soruların muhatabı kadar bu mevzularda hazırlıklı olması gerekir.
MASONLUĞUN ABDÜLAZİZ VE ABDÜLHAMİD DEVİRLERİNDEKİ ROLÜ
Türkiye’nin masonluk hakkında efsanelerin uçurulduğu bir ülke olduğunu belirten İlber Ortaylı, “Bazıları onu yabancıların, en gülünç halde Hristiyan dünyanın, Siyonistlerin aleti bir örgüt olarak gösterirler, kimileri da kapitalizmin meşum kararlarının alındığı bir örgüt olarak… Elbet ki bunları hepsi saptırmalı, izam edilen yorumlardır. Kimileri da ‘Türk masonluğu’ değil “Türkiye masonluğundan” kelam eder. Sanver bu cins isimlendirmenin manasızlığını belirterek reddetti. Bana sorarsanız Masonların Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamid periyotlarında her türlü fikrin tartışıldığı mahfil olmaktan öte bir rolü olmamıştır. İkinci Meşrutiyet periyodunda İttihat ve Terakki mensuplarının değerli simalarının Türk masonu olmasıyla farklı bir mecraya girmiş üzeredir. Ne var ki o devrin Türk mason locası da dünyadaki biraderler tarafından pek kabul edilmiş bir yer değildir” dedi.
Odatv.com