İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü grupları son yılların en değerli FETÖ operasyonlarından bir adedine imza attı. Beylikdüzü’nde trafik denetimi yapan gruplar bir araçtan şüphelendi. Araç sahibi iki kişiyi indirip kaçtı. İndirilen iki bireyden bir tanesi FETÖ’nün yeni yapılanmasında yer alan tıpkı vakitte 15 Temmuz darbe teşebbüsünün kilit ismi ‘Namık’ kod isimli TSK Türkiye imamı Adil Öksüz’ü İstanbul Üsküdar’da sakladıktan sonra firarına yardım eden Cihat Yıldız olduğu ortaya çıktı. Araçtan indirilen Yıldız ve Ahmet Hızal isimli mahrem imamlar gözaltına alınıp tutuklandı. Araç sahibi olan, FETÖ’den ihraç edilen eski binbaşı Adem Bora da yapılan operasyonla kıskıvrak yakalandı ve tutuklandı.
İLGİLİ HABER:
MUSTAFA ÖZCAN’IN SAĞ KOLU
Operasyonda yakalanan kilit isim Cihat Yıldız’la ilgili yeni bilgilere ulaşıldı. Sabah gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı bilgilere nazaran “Bahadır-Oğuz-Cahit” kod isimlerini kullanan Cihat Yıldız’ın Fetullahçı Terör Örgütü’nün iki numaralı ismi firari Mustafa Özcan’ın sağ kolu olduğu ortaya çıktı.
Yıldız’ın örgütte kıymetli bir pozisyonda olmasına karşın yurt dışına çıkmaması, FETÖ’nün Türkiye’deki şimdiki yapılanmasının sorumlusu yahut yardımcısı olabileceğini gösterdiği tabir edildi.
ÖKSÜZ YAKALANINCA TAKIMINI SEFERBER ETTİ
Sabah gazetesinden Mustafa Sait Özkan haberine nazaran, FETÖ’ye yönelik yaptığı çalışmalarla bilinen eski ‘cemaat’ üyesi Ümit Akdemir, Yıldız’la ilgili bilinmeyenleri anlattı.
Akdemir’in açıklamalarına nazaran, Mustafa Özcan, 15 Temmuz darbe teşebbüsü esnasında Avrupa’da bulunuyordu. Darbe teşebbüsü başarısız olunca Adil Öksüz’ü kaçırmak için grubunu seferber etti. Darbe teşebbüsünün olduğu gün karışıklıktan yararlanarak Ankara’da gözaltına alındıktan sonra hür bırakılan Öksüz’ün kaçırılması için İstanbul’da tekrar Özcan’a bağlı Adil Öksüz’ün kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım görevlendirildi.
SAĞ KOLUNU FİRARLA İLGİLİ GÖREVLENDİRDİ
Yıldırım da İstanbul’da Öksüz’ü karşıladıktan sonra kendisini Mustafa Özcan’ın sağ kolu Cihat Yıldız’ın takımına devretti. Cihat Yıldız da Özcan’ın Balkan bölgesindeki takımına teslim etmek üzere Adil Öksüz’ün kaçırılmasını organize etti.
Akdemir’in savına nazaran Mustafa Özcan, Adil Öksüz’ün kaçırılmasını üstlendikten sonra FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in darbe teşebbüsündeki yanlışlarını Adil Öksüz’e anlattırarak görüntü kaydına aldırdı. Özcan, bu kayıtla FETÖ elebaşını ve takımını tehdit ederek istihbarat örgütlerinin de takviyesini ardına aldı.
ÖNEMLİ DURUMDAYKEN YAKALANDI
Şu an FETÖ elebaşının sıhhat sorunlarından ötürü örgütün en üst durumunda bulunduğu tez edilen Mustafa Özcan’ın sağ kolu Cihat Yıldız’ın, İstanbul’da 8 yıllık firarının son bulmasının çok değerli olduğunu lisana getiren Akdemir, “Örgütte kıymetli biri olmasına karşın yurt dışına çıkmaması örgütün Türkiye sorumlusu yahut yardımcısı olabileceğini gösteriyor” diye konuştu.
TSK SORUMLUSUYKEN ÖZCAN’IN YARDIMCISIYDI
Cihat Yıldız’ın, Mustafa Özcan TSK’nın Hava Kuvvetleri’nden sorumlu mahrem sorumlusu olduğu mühlet zarfında Özcan’ın yardımcısı olduğunu lisana getiren Akdemir, Yıldız’ın örgüt içi çatışmadan ötürü son olarak Hava Kuvvetleri’nden sorumlu mahrem sorumluluk durumundan alınarak, örgütün Amasya Vilayet İmamı olarak misyona getirildiğini söyledi.
HAVA KUVVETLERİ YAPILANMASINDAN
FETÖ’nün şimdiki yapılanmasında yer alan Cihat Yıldız, FETÖ’nün “Askeri Mahrem Yapılanması” içerisinde Hava Harp Okulu Yapılanması’nda Genel Müdür (FETÖ içerisinde Abi, Bölge Talebe Mesulü, Büyük Bölge Talebe Mesulü, Doktor ve Ser Doktor vazifelerindeki bireylerden sorumlu üst seviye sorumlu) pozisyonunda misyon yapıyordu.
Yıldız, birebir vakitte FETÖ’nün kriptolu iletileşme uygulaması Bylock kullanıcısıydı. Örgüt içinde “Bahadır-Oğuz-Cahit” kod isimlerini kullanıyordu. Firarda olduğu mühlet zarfında FETÖ’nün yeni yapılanmasında misyon aldı.
KİM BU MUSTAFA ÖZCAN
Mustafa Özcan 1951 yılında Kütahya Gediz’de doğdu. 1975 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışmaya başladı. 1977 yılında İzmir’de Müftü Yardımcısı oldu. Birebir sene teröristbaşı Fethullah Gülen ile tanıştı ve cemaatine dahil oldu.
Diyanet İşleri’ndeki vazifesinden emekli olana dek klasik bir ‘vaiz’ profili sergiledi.
FETÖ’nün Türkiye’deki sivil bir numarası olarak görülen Mustafa Özcan, örgütün para kasası olan Kaynak Holding’in de beyniydi. Mustafa Özcan örgütte Fethullah Gülen’den sonra en tesirli isim olarak nitelendiriliyor.
Mustafa Özcan’ın Kaynak Holding’i uzun yıllar yönettiği için cemaatin nakdî gücünü denetim eden az sayıdaki şahıstan biri olarak nitelendirilmişti.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yeğeni Ebuseleme Gülen’in ifşalarında da Mustafa Özcan’a değinilmişti.
“Gelenekçiler”, “Yenilikçiler”, “MÖZ” (Mustafa Özcan Grubu) ve “Barbarosçular” (Barbaros Kocakurt Grubu)” üzere kümelere bölünen örgüt, elebaşı Fetullah Gülen’in mevti sonrasına hazırlanırken rakip “MÖZ” kümesi ile “Barbarosçular” kümesinin taht arbedesinde birlikte hareket etmeye başladığı sav edilmişti. Gülen’i çiftlikten kaçıran Cevdet Türkyolu’nun başını çektiği takım de MÖZ kümesi içersinde yer alıyor.
Ebuseleme Gülen de yaptığı bir paylaşımda, “Korkmayın titreyin! Mözcan sen kenarda bekle. Turpun büyüğü sensin” kelamlarıyla Mustafa Özcan’ı işaret etmişti.
FETÖ ELEBAŞI GÜLEN’LE NE VAKİT TANIŞTI
“Başyüceler” ya da “istişare heyeti” de denilen bu konsey üyelerinden “Gülen’in örgüt üzerindeki gölgesi” kelamda “Türkiye imamı” Mustafa Özcan’ın ismi dikkati çekiyor.
AA muhabirinin dava evraklarından derlediği bilgiye nazaran; 1975 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde vaizliğe başlayan Özcan, 1977’de müftü yardımcısı olarak atandığı İzmir’de elebaşı Gülen ile tanıştı.
O günden sonra örgüt hiyerarşisinde yer alan Özcan, 1992’de vaiz olarak görevlendirildiği Kartal’da birebir vakitte örgütün “İstanbul imamlığı”nı yaptı.
Kısa müddette FETÖ içerisinde süratle yükselen Özcan, daha sonra “hususi hizmetler” kapsamında Hava Kuvvetleri Komutanlığı imamlığı, akabinde Balkan ülkeleri imamlığına getirildi.
Sık sık Pensilvanya’ya giderek örgüt elebaşının talimatlarını alan Özcan, Gülen’in birinci öğrencilerinden olmasının avantajıyla 2003’te “Türkiye imamı” oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığındaki vazifesinden 2006’da emekli olan Özcan, akabinde örgütün finans kaynaklarından Kaynak Holding’de Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı. Bu misyon ismi altında Türkiye’deki para havuzunu denetim eden Özcan, birebir vakitte FETÖ tarafından maksat alınan, kamuoyunun yakından tanıdığı isimlere kurulan kumpasları yönetti.
KUMPAS SORUŞTURMALARINI PLANLADI
Özcan, birebir vakitte örgütün emniyet mahrem imamı “Kozanlı Ömer” kod isimli Osman Hilmi Özdil ile Balyoz, Ergenekon, İzmir casusluk davaları ile 17/25 Aralık kumpas soruşturmalarını planladı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce karara bağlanan “FETÖ çatı davası” iddianamesinde, Özcan’ın örgüt mensupları da dahil çok sayıda kişinin özel hayatına ait bilgi ve manzaraları gerektiğinde kullanmak üzere arşivlediğine yer verildi.
Bu faaliyetlerinden ötürü örgütün kelamda tayin ve atamaların yanı sıra kumpas operasyonlarının ayrıntısı ile para akışı üzere hususlar Özcan’ın sorumluluğuna verildi.
Bu kapsamda Türkiye’deki para kasasının başına getirilen Özcan, kendisinden evvel Gülen’e talebelik yapan ve örgütün “gelenekçi” kanadını temsil eden, ortalarında farklı ülkelerde firari durumdaki Mehmet Ali Şengül, İsmail Büyükçelebi, İsmet Aksoy, Şerif Ali Tekalan üzere isimlerin yansısını çekti.
Ayrıca dünyanın birçok yerinden Pensilvanya’ya gönderilen örgütün mali kaynaklarını, kendine yakın şahıslara aktardığı ortaya çıkan Özcan’ın amaç alınması üzerine devreye giren elebaşı Gülen, yolsuzluk tartışmalarının üstünü kapattı.
Her seferinde Gülen tarafından aklanan Özcan, kendisine muhalif birçok örgüt yöneticisinin de ayağını kaydırdı.
Kapatılan Vakit gazetesinin eski yayın yönetmeni Hüseyin Gülerce, mahkeme belgesine giren beyanında, Özcan’ın örgüt içerisindeki gücüne dikkati çekmek için “Örgüt içinde bu arkadaşa (Mustafa Özcan) kim toslamışsa hepsi gitmiştir. Mustafa Özcan’a toslayıp da ayakta kalan kimse olmamıştır.” tabirini kullandı.
Uzun yıllar örgüt içerisinde bulunan müellif Latif Erdoğan da dava belgesine giren beyanında Özcan’ın, Gülen’den sonra örgütün ikinci adamı olduğuna dikkati çekerek, “Özcan, Gülen Amerika’ya gittiği birinci günden itibaren Türkiye’deki yapının organizesini yapar. Ayrıyeten mali manada da kasadır. Örgütte bulunmadığı mevki yoktur.” dedi.
Çatı davası kapsamında şahit olarak dinlenen örgütün eski emniyet imamı Kemalettin Özdemir ise Özcan’ın Gülen’in gölgesi üzere hareket ettiğine işaret ederek, “Gülen hakkında yurt içinde ve yurt dışında açılan davaların ve mali işlerin takibinden, basın ve yayından, Gülen’in kitaplarının basılıp dağıtılmasından, yurt dışı ve yurt içi faaliyetlerin yürütülmesinden sorumlu, ‘başyüceler divanında’ en yetkili şahıstır.” değerlendirmesini yaptı.
Bir başka şahit gazeteci Nurettin Veren, Özcan’ın FETÖ ismine Türkiye genelinde mali hususlarda en yetkili kişi olduğunu, para uyumunun yalnızca onunla Gülen ortasında yönetildiğini vurguladı.
GÜLEN’DEN SONRAKİ KİŞİ
Savcı Serdar Coşkun’un hazırladığı “FETÖ çatı iddianamesi”nde Özcan’ın, Gülen’in birinci talebelerinden ve ondan sonra gelen ikici isim olduğu, mütevelli heyeti içerisinde yer aldığı tabir edildi.
Özcan’ın her türlü tayin, terfi ve yönlendirmenin yapıldığı örgütün tayin heyetinde bulunduğu belirtilerek, şu tespite yer verildi:
“Gülen’in operasyon takımı içerisinde yer aldığı, son olarak ‘Türkiye imamı-örgütün ikinci adamı’ olarak faaliyet gösterdiği, örgütün elindeki ekonomik kaynakların idaresinden sorumlu olduğu, toplanan paranın harcanması, kıymetlendirilmesi, nemalandırılması, kullanılacağı yerlerin belirlenmesi işlerini yönetim ettiği, Gülen’den sonra örgütte en tesirli en üst yönetici olduğu anlaşılmaktadır.”
Türkiye’nin farklı vilayetlerinde hakkında soruşturma açılan firari Mustafa Özcan hakkında, “silahlı terör örgütü yöneticiliği” ve “anayasal tertibi ihlale teşebbüs” başta olmak üzere birçok cürümden yakalama kararı bulunuyor.
Mustafa Özcan, İçişleri Bakanlığının Terörden Arananlar Listesi’nde 10 milyon lira mükafatla kırmızı kategoride yer alıyor.