Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, 1-31 Ekim Göğüs Kanseri Farkındalık Ayı münasebetiyle yaptığı açıklamada, göğüs kanserinin, gelişmiş ülkelerde akciğer kanserinden sonra bayanlarda en sık rastlanan kanser tipi olarak öne çıktığını belirterek, “Yapılan araştırmalar göğüs kanserinin dünyada ortalama her 8 bayandan 1’inde görüldüğüne işaret ediyor. Göğüs kanserinin temel sorumlusu olarak “östrojen” hormonu gösterilse de hayat şekli ve beslenme alışkanlıklarının da bu hususta değerli bir yere sahip olduğu biliniyor” diye konuştu.
Yapılan çalışmaların, tüm kanserlerin gelişmesinde çevresel faktörlerin yaklaşık yüzde 80 oranında rol oynadığını gösterdiğini belirten Özbaş, bu çevresel faktörlerden birinin de beslenme olduğunu söyledi. Özbay, “Meme kanserinden korunmak için bedendeki yağ oranını denetim altında tutmanın yanı sıra istikrarlı ve hakikat beslenmeyi bir alışkanlık haline getirmek de değerli. Bunun yanı sıra göğüs kanserine karşı hami bir tesiri olan besinlere sofralarımızda yer açmakta büyük fayda var” diyor.
SAĞLIK BİREYLERE ÖNERİLİYOR
Meme kanserine karşı kollayıcı tesiri olduğu bilinen besinlerin tüketiminin, bu hastalığın riskini azaltmak gayesiyle sağlıklı bireylere önerildiğini hatırlatan Dyt. His Özbay, “Ancak göğüs kanseri tanısı alarak tedavi gören hastaların, bilhassa kemoterapi sırasında doğal besinler ile kullanılan ilaçlar ortasında bir etkileşim oluşabileceğini bilmeleri ve kesinlikle tabiplerine müracaatları önerilir” dedi.
C VİTAMİNİ ANTİOKSİDAN DEPOSU
Vitaminler, hastalıklarla gayrette büyük ehemmiyet taşıyor. Antioksidan özelliği bilinen C vitamini yetersizliğinin kanser oluşumu ile ilgili olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle portakal, mandalina, kivi üzere meyvelerin yanı sıra maydanoz, turp, yeşil biber üzere C vitamini deposu olan sebzelerin sofralarda kesinlikle bulunması gerekiyor. Ayrıyeten domates de çiğ olarak tüketildiğinde “likopen” içeriği ile kanserden korunmada öncü bir besin olarak dikkat çekiyor.
KİLO DENETİMİ İÇİN KURUBAKLAGİLLER
Meme kanserinden korunmak için olağan beden tartısında olmak değerli bir öge. Mercimek, barbunya, kuru fasulye, nohut üzere kurubaklagiller posaları sayesinde kan şekerini dengelemede değerli bir yere sahip olduklarından tokluk müddetini uzatarak kilo denetimine yardımcı oluyorlar.
YAĞLI BALIKLARI TERCİH EDİN
Sardalya, somon, uskumru, palamut, lüfer üzere balıklar sahip oldukları yüksek orandaki yağ asitleri (Omega-3) sayesinde göğüs kanserine karşı kollayıcı tesire sahip besinler ortasında geliyor. Bu nedenle balığa sofralarımızda ızgara ve buğulama üzere pişirme formüllerini kullanarak haftada 2-3 kere yer vermek gerekiyor.
ZEYTİNTAĞI ESİRGEYİCİ E VİTAMİNİ DEPOSU
Zeytinyağı bol ölçüde E vitamini içeriyor. Bu sayede hem kanser oluşumunu engelliyor hem de bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Bundan ötürü yemek hazırlarken yağ tercihinin, kilo denetimi açısından çoka kaçmamak şartı ile zeytinyağı tarafından yapılması değer taşıyor.
SOYA ESERLERİ KORUYOR
Soya ve soya eserlerinin çokça tüketildiği Asya kıtası ülkelerinde göğüs kanseri olayları daha az görülüyor. Lakin araştırmalar soya eserlerinin göğüs kanseri riskini azalttığını gösterse de bilhassa soya sosunu ve yağını kilo denetimi açısından ölçülü tüketmekte yarar var.
SARIMSAĞI ÇİĞ TÜKETİN
Araştırmalar bize sarımsağın da bağışıklığı güçlendirici ve kanserden esirgeyici tesiri olduğunu gösteriyor. Bu olumlu tesir ise sarımsakta bulunan “allisin” isimli bileşende kapalı. Sarımsağın bu özelliğinden yüksek oranda faydalanmanın sırrı ise ezilip, çiğ olarak yenilmesi olarak gösteriliyor.