2013 yılındaki Seyahat hareketleri sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Camide bira içtiler” açıklamasını, “Ben din adamıyım, palavra söyleyemem, içki içildiğini görmedim” diyerek yalanlayan Bezmialem Valide Sultan Mescidi’nin o dönemki müezzini Fuat Yıldırım, siyasete girmek için birinci adımı attı. Yıldırım, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, CHP’den milletvekili aday adayı oldu.
“İNANDIĞIM DOĞRULARIN TEMSİLCİSİ OLMAK İÇİN CHP’DEN ADAY OLDUM”
Fuat Yıldırım, neden CHP’den milletvekili aday adayı olduğuyla ilgili kendisine yöneltilen sorulara yazılı bir açıklamayla cevap verdi. Yıldırım, şunları söyledi: “İnandığım doğruların takipçisi ve temsilcisi olmak için Cumhuriyet Halk Partisi’nden milletvekili aday adayı oldum. İnsani ve İslami pahaların dayandığı 2 temel esas var: Biri adalet, oburu ise doğruluk ve dürüstlüktür. Bunu arayan ve yaşayanların hep yanında olacağım. Yer ve gök bunlarla ayakta durmaktadır. Kendi hayatımda bugüne kadar olduğu üzere, bundan sonra da bilhassa bu iki kıymet, hayatımın vazgeçilmezi olarak devam edecektir.
“ONLARLA BİR ARADA YÜRÜMEYE KARAR VERDİM”
Sayın Genel Liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu telaffuz ve aksiyonlar, birebir ortak paydada buluştuğumuzu gösterdi. Kendilerinin ve çok kıymetli yol arkadaşlarının en düşünceli vakitlerimde hep yanımda olmaları, bir insan olarak beni derinden etkiledi. Adalet ve doğruluk prensiplerinin hayatımızda ebediyen yer bulması için çıktığımız yolda, bu yolu, onlarla birlikte yürümeye karar verdim. CHP’nin yeni yüzünde herkesin ve her bölümün kucaklama uğraşları halkımızda çok değerli karşılık bulduğu üzere, bugün bendenizin de bu karar vermesinde en değerli etken olmuştur.
“MİLLETİMİZ ADİLCE KUCAKLANMAYI BEKLENMEKTEDİR”
Milletimizin her bireyi, bugün şefkatle ve adilce kucaklanmayı beklemektedir. Bunlar gerçekte, üniversal insani pahalar olarak karşımızda durmaktadır. ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ diyen Pir Edebali, ‘Yaratılanı beğenilen gör, Yaradan’dan ötürü’ diyerek, ‘Yetmiş iki milleti bir gören’ Yunus Emre, ‘Gel, kim olursan ol, tekrar gel’ diyen Mevlana ve ‘Bu âlemde bütün varlıkla, bir çeşit kardeşliğimiz var’ hakikati ile bırakın insanı, her şeyi kucaklayan yol göstericilerimiz var.
“BİZLER BİRBİRİMİZİN YURDU OLMAYA KARARLIYIZ”
İşte Anadolu’muz asırlarca bu maya ile mayalanmıştır. Yaşadığımız asrın felaketinde de milletimiz özündeki bu gerçeği tek yürek, tek bilek olarak ortaya koymuştur. Bu vesile ile sarsıntı ve sel felaketlerinde şehit olanlara Ulu Allah’tan rahmet, kederli aile ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Bugün biz de ‘Bir olalım, iri olalım, canlı olalım’ diyen Hacı Bektaş-ı Veli’nin yoldaşları olarak; milletimizi kutuplaştırmadan kucaklaştıran, ‘Sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz’ diyen Yunusumuzun hatırlatmasını hiçbir vakit unutmadan yaşayacağız. Bizler, birbirimizin kurdu değil, birbirimizin yurdu olmaya kararlı ve sevdalıyız. Yal da bu anlayış ve içtenlikle devam edeceğiz inşallah.”