UEFA Avrupa Ligi’nde Rennes, AEK Larnaca ve Dinamo Kiev’le yarıştığı kümeden başkan olarak çıkan ve son 16’ya ismini yazdıran Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig’de de emin adımlarla yoluna devam ediyor. 29 puanla en yakın takipçisine 5 puan fark atan sarı-lacivertli kadronun başarılı performansında öne çıkan isim elbet teknik işveren Jorge Jesus. Fenerbahçe, Kadıköy’deki son lig maçında oyunun büyük kısmını 10 kişi oynamasına rağmen rakibini 1-0 mağlup ederek galibiyet serisini sürdürdü.
BATSHUAYI İKİNCİ SARIDAN KIRMIZI KART GÖRDÜ
Maçın 48’inci dakikasında Michy Batshuayi’yle ikili uğraşa giren Ziya Erdal topa vurduktan sonra yerde kaldı. Hakem Hüseyin Göçek bu durumun akabinde ikinci sarıdan kırmızı kartla Belçikalı futbolcuyu oyundan ihraç etti.
JESUS: KAFANI KULLAN
Fenerbahçe Teknik Yöneticisi Jorge Jesus, Michy Batshuayi’nin gördüğü kırmızı kart sonrası çılgına döndü. Oyuncusu kenara gelirken üzerine yürüyen Jorge Jesus eliyle başını işaret etti. Yıldız futbolcu bu hal sonrası şaşkınlığını gizleyemedi. Milliyet Gazetesi müellifi Ercan İtimat, hali nedeniyle bu haftaki köşesinde Portekizli teknik adamı eleştirdi. İşte İnanç’ın ‘Bu sefer Jesus ofsayt!’ başlıklı yazısı…
“Jorge Jesus’un Sivasspor maçında iki sarı kartla oyundan atılıp grubu on kişi bırakan Batshuayi’ye, işaret lisanıyla yaptığı “zeka eleştirisi”, birikim ve karizmasına hürmet duyduğumuz, eğitici/yaratıcı/yönetici kişiliğini öve öve bitiremediğimiz Portekizli futbol bilgesinin birinci “ofsaytıdır” Fenerbahçe’de.
Maçı yaşamasının ve daima içinde olmasının bedelini ödemiştir. Ürkütücüdür. Hiç yakışmamıştır.
‘BİR KİŞİ BİLE BATSHUAYI’NIN HAKKINI KORUYAMADI’
Olay tazeyken Jesus’un jestini “kafayı çalıştır uyarısı” halinde göğüste yumuşatıp Hoca’ya gol pası vermek için alkışlayanlar bile oldu önce! Bekledim… Bir kişi bile Batshuayi’nin hakkını korumadı. Hoca seyri hoş futbol oynatıyor diye daima birlikte “Jesus yellehçisi” olduk galiba…
“Yellehçi” ne mi?.. Urfalı imamdan öğrendim; “yağcı-yalaka”nın yöresel eş anlamlısıymış. Kulağa onlar kadar amiyane gelmediği için kullandım. Sonuçta hepsi tıpkı uzaklıkta Portekizceye.
Jesus neylerse hoş eylemiyor işte… O da insan. Kusur yapabiliyor. Canlı bir navigasyon aleti üzere Fenerbahçe’yi amacına yönlendirdiğinde, futbolu güzelleştirdiğinde nasıl yüceltiyorsak yanlışını da yazmaktan kaçınmamak lazım.
Maroi halkını, Eskimoları bilmem lakin, adamın gözlerine bakarak işaret parmağı ile beyin denilen zeka ve istemli hareketler merkezini işaret etmek, bu gezegenin pek çok yerinde muhatabının aklından kuşku duymak manasına gelir. Küçümseme ile birlikte, biraz hakaret, biraz aşağılama içerir. Teknik direktör-futbolcu alakasında asla yeri olamaz. Alanda bir futbolcu kendi kadro arkadaşına yapsa kulübü ceza keser yahut birinci idmanda teknik yönetici barıştırır. O kadar sakıncalıdır kulüp ahengi açısından.
Yapan, “ahenkten sorumlu Hoca” olunca huzursuz oluyor insan.
‘BATSHUAYI’DEN ÖZÜR DİLEMESİ GEREKİR’
Pazartesi prestijiyle kamuya açık bir formda futbolcusuna “aptal” demek isteyen bir futbol uzmanı var Fenerbahçe’de. O geceden itibaren kadrodaki her futbolcunun “bir gün beni de rezil eder” diye içine bir kuşku düşmemiş midir sizce? Hocaya “koşulsuz biat” konusunda ayaklar fren pedalına gitmemiş midir istemsiz de olsa?
Ciddi bir kusurdur yapılan. Jesus’un hemen Batshuayi’den özür dilemesi gerekir.
Şimdi… “Batshuayi de atılmasaydı” diyenler çıkacaktır “yellehçiler” arasında!
Hiç uğraşmasınlar. Zira Batshuayi “kafası çalışmadığı için” atılmadı maçtan… “Hakemin gözleri yeterli çalışmadığı için” atıldı. Bana inanmayanlar, Erman Toroğlu’nun, Deniz Çoban’ın Fenerbahçe-Sivasspor maçından sonra yazdıkları hakem tenkitlerine baksınlar.
“Batshuayi’nin gördüğü ikinci sarı kart haksızdı”!..
Yani… Batshuayi hem “Hakem hatası” hem de “Hoca kabalığı” kurbanı. O konumda o işareti hak eden alandaki tek insan hakemdi.
Boşuna mı dedik Jorge “Jesus ofsayta düştü” diye. Batshuayi halamın oğlu mu “kalbini kırdın özür dile” diyoruz Jorge Jesus’a.
Bu bir adalet sorunu artık.
Yapmadığı bir yanılgı yüzenden oyundan atılıp, oyundan atıldığı için tribündeki 45 bin, ekrandaki milyonlar önünde “zeka engelli” ilan edilen bir futbolcu… Ve koca bir devre aslında berbat oynadığı halde, üstelik bir de sarı kartı varken, ikinci yarı başlarken onu oyundan almayıp, klasik 60 sonrasını bekleyen bir hoca var bu tabloda.
Buna ofsayt denir sayın Jesus.
Bizim bildiğimiz, siz ofsayta düşmekle değil, düşürmekle ünlüsünüz.”