“Para siyasetlerinde ve finansal istikrar manasında atılan adımları destekliyor, enflasyonla gayrette bir an evvel kalıcı sonuç almayı umuyoruz. Zira fiyat istikrarı olmadığında, rekabet gücümüzün nasıl düştüğünü, maliyetleri nasıl yönetemediğimizi, bütçemizi nasıl yapamadığımızı hepimiz gördük. Herkesin elini taşın altına koyması gereken bir periyottan geçtiğimize inanıyoruz. Bunun için de öncelikle ticari krediler üzerinde uygulanan büyüme sonunun kaldırılması ve böylece gerçek kesimde finansmana erişimin kolaylaştırılması gerekmektedir. Bilhassa son 3-4 aydır yerinde sayan KOBİ kredilerinin en az enflasyon oranında artmasına yönelik siyasetler geliştirilmelidir. Ayrıyeten, istihdamda yaşanan ıstırapların tahlili için fiyatlar üzerindeki vergi ve prim yüklerinin OECD ortalamalarına çekilmesi, mesleksel eğitim ile gençlerimizin istihdama yönlendirilmesi, mesleksel eğitimde kamu-özel bölüm iş birliğinin geliştirilmesi ve istihdamı zorlaştıran mevzuat katılıklarının giderilmesi gerekmektedir. Öte yandan, global ekonomideki ticaret savaşlarına yönelik önlemlerin alınması ve şirketlerimizin yurtdışı kaynaklı haksız rekabete karşı faal korunması kıymet arz etmektedir” denildi.
Art niyetli yorumlar
Ortak açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında ve toplumsal medya hesaplarında şirketlere yönelik haksız ithamlar yapıldığı görülmektedir. Ülkemize yatırım yapan, binlerce istihdam sağlayan, direkt ve dolaylı milyarlarca lira vergi ödeyen, ihracatla ülkemize sistemli döviz geliri sağlayan, Ar-Ge yatırımlarıyla katma kıymet oluşturan şirketlerimize yönelik bu haksız yorumların arka niyetli olduğunu kıymetlendiriyoruz. Şirketlerin yalnızca vergi levhalarındaki sayılara bakarak o şirketin ödemesi gereken vergiden daha az vergi ödediğini sav etmek hakkaniyetli bir usul değildir” denildi.